Avrupa Birliği’nin yeni bir mali talebi, teknoloji devleri Meta ve TikTok’un ana şirketi ByteDance’i karşı karşıya getirdi. Tartışmanın odağı, Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında, büyük çevrimiçi platformların kendi düzenlemelerinin maliyetlerine katkıda bulunmasını zorunlu kılması oldu. Rapora göre, AB bu maliyetleri 45.2 milyon Euro (yaklaşık 48.7 milyon Dolar) olarak hesapladı ve şimdi Meta ile ByteDance bu tutarı itiraz ediyor.
Meta’ya 11.9 milyon Dolarlık bir fatura çıkarıldı ancak Amazon ve Pinterest bu ödemeden muaf tutuldu. Tartışmanın merkezinde, AB’nin her şirketin ne kadar ödemesi gerektiğini hesaplama yöntemi yatıyor. Mevcut durumda, ücret bir platformun kullanıcı sayısına bağlı olarak belirleniyor ve 45 milyon veya daha fazla kullanıcısı olanlardan ücret talep ediliyor.
TikTok ve Meta, AB’nin içerik denetleme yasasına karşı çıkıyor
Ancak, bu sistem altında tüm şirketler eşit muamele görmüyor. Örneğin, az kar bildiren işletmelerden Amazon ve Pinterest ödeme yapmaktan muaf tutuldu. Buna karşın, Meta’ya 11 milyon Euro (11.9 milyon Dolar) tutarında bir fatura çıkarıldı. ByteDance’ın kesin borcu açıklanmasa da, bu yaklaşımın adil olup olmadığı konusunda Meta ile aynı fikirde.
Meta, mevcut sistemin belirli şirketleri haksız yere zor durumda bıraktığını belirterek, kullanıcı sayılarına veya düzenleyici taleplere bakılmaksızın zarar eden firmaların muaf tutulmasını özellikle vurguluyor. Bu durum, kar eden şirketlerin omuzlarında orantısız bir mali yük bırakabilir.
Uymamanın cezası, bir şirketin küresel gelirinin yüzde altısına kadar ceza ödemesi riskini taşıyor. Ücretlerin ötesinde, DSA daha net reklamcılık, içerik moderasyonu, AB Komisyonu ile veri paylaşımı ve yıllık denetimlere katılım gibi yükümlülükler getiriyor. DSA’nın yürürlüğe girmesiyle, çevrimiçi güvenlik ve şeffaflık için mali sorumluluğun nasıl paylaşılacağı konusundaki bu mücadelenin nasıl sonuçlanacağı merak konusu.